Loading

Ürojinekoloji, pelvis tabanı yetmezliği ile ortaya çıkan sağlık sorunlarını inceler. Dolayısıyla tabanın yetmezliği, destek verdiği organların bulundukları yerden aşağıya doğru sarkmaları ile sonuçlanır. Bir kitlenin ele gelmesi, basınç hissi, bir şey doğacakmış gibi algı ile birlikte sarkan organların fonksiyon bozukluklarından kaynaklanan yakınmalar bu uzmanlık dalının kapsamındadır.

Pelvis tabanı destek fonksiyonu ile önde idrar depolama ve idrar  yapma işlevlerine katkıda bulunur. Bu fonksiyonun aksaması durumunda sık sık idrara gitme, geceleyin sık idrara gitme, idrar kaçırma, idrarı tam boşaltamama, sık sık idrar yolu iltihabı geçirme gibi yaşam kalitesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen yakınmalara neden olur. Üriner sistemin bu alt bölümünün görevlerindeki aksamalar bazen üst organ böbrekler için de bir risk oluştururlar.

 

Pelvis tabanı orta bölümünde üreme organları bulunur. Rahim ve hazne sarkmaları halinde kitle hissi yanında ilerlemiş vakalarda sarkan kısmın iç çamaşırına sürtünerek  ülserler oluşabilir. Bu yara alanından kaynaklanan akıntı, koku, ağrı rahatsız edicidir. İltihaplanarak  zaman zaman kanamalara da neden olabilir.

Pelvis tabanı yetmezliği, organ sarkmaları ve bundan kaynaklanan fonksiyon bozuklukları ile ortaya çıkan yakınmalar genellikle kadınların sorunudur. Sıklıkla orta ve ileri yaş kadınlarda görülür ve yaşın her 10 yıllık periodunda sıklığın ikiye katlandığını görüyoruz. Dolayısıyla yaşlanan nüfusla birlikte kaliteli yaşam arzusu ürojinekolojinin önemini artırmaktadır.

Gebelik gibi tabana yük getiren, karın içi basıncını arttıran durumlar (asit, tümör, kitle), kronik öksürükler  (KOAH,Astım)  kronik kabızlık, ıkıntılı zor defekasyon, ağır kaldırma pelvis taban yetmezliğine yol açabilir.

Organ sarkmaları jinekoloji pratiği içinde bir ölçüde yer alır. Ancak organ sarkmaları ile birlikte işlevlerde  aksama detaylı bir araştırmayı gerektirebilir.Uygun bir tedavi ve iyi bir sonuç, yeterli bir değerlendirmeye dayanır.

 

Ürojinekolojik sorunlara yönelik sağlık hizmetleri iki kapsamda değerlendirilebilir:

-Koruyucu Tedbirler
-Tedavi Yöntemleri

 

Koruyucu Tedbirler, kas yapısına sahip pelvis tabanının kaslarını güçlendirmeye yöneliktir. Dolayısı ile egzersizlere dayanır. Ancak bu bölge kas egzersizleri sıradan egzersizler değildir.Özel olarak kegel egzersizleri adını alırlar. Önce bu kasları tanımak gerekir. Ve bu nedenle de profesyonel bir yardım almak uygundur.

 

Tedavi yöntemleri de çok genel anlamda iki grupta toplanabilir: Cerrahi ve Cerrahi Dışı yöntemler.

 

Cerrahi yöntemlerde farklı teknikler söz konusudur. Hastanın bulguları, genel sağlık durumu, yakınmaları, beklentileri, yapılan testler ile elde edilen veriler cerrahi yöntemin şekil ve boyutlarını tayin ettirir. Bu tedavide de anatomik düzeltme yanında mutlaka işleve ait yakınmaların giderilmesi hedeflenir. Bir çok cerrahi yöntem söz konusudur. Uygun yöntem hastaya göre seçilir, detaylı bilgi verilir ve onayı ile gerçekleştirilir.

 

Her hasta için cerrahi tedavi gerekmez. Öncelikle erken dönemlerde cerrahi dışı tedaviler de söz konusudur. Hatta bu sorun ortaya çıkmadan koruyucu önlemlerin alınması da mümkündür.

 

Cerrahi dışı tedavilerde, pelvis tabanını oluşturan kas yapısını güçlendirme programı yer alır. Bunlar aktif (bizzat hasta tarafından gerçekleştirilen) yöntemler ile pasif (aletler ile uygulanan) yöntemlerden oluşur. Hekim yardımı alınması şarttır. Bu kapsamda elektriksel stimülasyon, tens, nöromodülasyon, biofeedbak tedavileri söz konusudur.

Randevu talebi
Merhaba. Detaylı bilgi ve randevu talebiniz için lütfen iletişime geçiniz.